1.GÜN

Sabah 8’de İzmir'den hareket ederek yolculuğumuza başlıyoruz. İlk olarak  Cunda Adası’na gidiyoruz. Öncelikle Rahmi Koç Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Daha sonra Taksiyarhis kilisesini rehberimizin anlatımlarıyla geziyoruz. Cunda’nın tarihi sokaklarının keyfini çıkarıyoruz. Yerel halkın arasına karışıp hem onlarla sohbet ediyor, hem de alışverişin tadını çıkarıyoruz.  Keyif kahvelerimizi içtikten sonra yolumuza devam ediyoruz.  Çanakkaleye vardığımızda  Troya müzesini uzman rehberimizin anlatımlarıyla geziyoruz.

Dinlenmek üzere otelimize geçiyoruz.

2.GÜN

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından solumuzda deniz, sağımızda efsaneleriyle ünlü Kazdağları'nın arasındaki yoldan muhteşem manzaralar eşliğinde geçerek (Assos)Behramkale'ye varıyoruz.  Assos'un etrafında bol bulunan andezit taşı kentin inşasında kullanılmış. Assos taşı (andezit taşı) zor işlenen ama çok dayanıklı bir taş. Eskiler onun için “insan yiyen taş” diyorlarmış. Bu dayanıklılığı sayesinde olsa gerek Liman antik havasını hala koruyor aslında. Mendireğin kırmızı ve yeşil fenerleri antik kentin sütunlarının üzerine konulmuş. Antik limanın kalıntıları hala seçilebiliyor. Öğle yemeğimizi deniz kenarında, M.Ö. 6. asırdan beri var olan bu masalsı liman kentinde alıyoruz.Daha sonrasında Behramkale’de Athena Tapınağı’nı ziyaret ettikten sonra bu güzel liman kentinden ayrılıyoruz.  Kazdağılarının eteklerinde otelimize yerleşiyoruz. Ertesi güne güzel bir başlangıç yapmak için odalarımıza dinlenmeye geçiyoruz.

3.GÜN

Sabah kahvaltımızın ardından, rehberimiz eşliğinde yürüyerek Yeşilyurt köyünü gezdikten sonra  adım adım Kazdağlarını keşfe başlıyoruz. Ciğerlerimizi bolca temiz hava ve oksijenle dolduruyoruz. Sarıkız’ın hikâyesini, kazdağlarının mitolojik hikâyelerini, şalelerini, Zeus Atlarından muhteşem Körfez Manzarasını, köylerini yakından tanıyıp rehberimizden ayrıntılı bilgiler alıyoruz. Kaz Dağları eteklerinde bulunan ve Türkiye’nin ilk Etnografya müzesi olan Tahta kuşlar Müzesini geziyoruz. Akşamüstü ciğerlerimiz bolca temiz hava ve oksijenle dolmuş olarak İzmir'imize doğru yola çıkıyoruz. Tüm gidişlerin en güzel yanı İzmir'e dönmektir diyerek pazar akşamı geç saatlerde 2 gün boyunca biriktirdiğimiz huzurla yepyeni bir haftaya uyanmak üzere evlerimize varıyoruz. Sizlerden ayrılırken Alsancak’taki Gezi Evimizde bir fincan kahve içerken hoş anıları paylaşmaya davet ettiğimizi tekrar hatırlatırız.